Dünyanın Bozuk Kodu: CHI PO NON VO Neden Hâlâ En Acı Gerçek?
Share
CHI PO NON VO. CHI VO NON PO. CHI SA NON FA. ET COSÌ IL MONDO MAL VA.
Bazen bir cümle, bütün çağları anlatır.
Bu söz de öyle.
Orta Çağ İtalya’sından kalma, ama hâlâ bugünü anlatıyor.
Kısa, keskin, rahatsız edici.
Ve doğru.
Bozuk Kod
Bugün dünyanın bozulduğunu söylemek kolay.
Ama bu söz o bozukluğu formül gibi anlatıyor:
CHI PO NON VO.
Yapabilen, istemiyor.
CHI VO NON PO.
İsteyen, yapamıyor.
CHI SA NON FA.
Bilen, yapmıyor.
Ve böylece dünya kötüye gidiyor.
Bu kadar basit.
Üç cümle, bir çöküşün anatomisi.
Yapabilen, İstemiyor.
Elinde güç var ama hareketsiz.
Kabiliyetini “konfor alanına” gömmüş insanlar.
Yeteneği sistemde eriyen beyaz yakalar.
Değiştirebileceğini bildiği hâlde “boşver” diyen herkes.
Bu dünyanın en ağır sessizliği onların.
İsteyen, Yapamıyor.
Yüreğiyle çalışan ama duvarlara çarpanlar.
Parası, bağlantısı, “doğru soyadı” olmayanlar.
Fikri var, gücü yok.
Dünyayı taşıyabilecek omuzları var, ama sisteme değmiyor.
Tarihin her döneminde en çok bu insanlar susturuldu.
Bilen, Yapmıyor.
Bu grup en kalabalık olanı.
Her şeyi anlıyor, açıklıyor, yorumluyor… ama asla elini taşın altına koymuyor.
Bilgiyle kibir, korkaklıkla konfor birbirine karışıyor.
“Ben demiştim” diyen herkes bu grubun onur üyesi.
Ve Bugün...
Artık dördüncü bir tür daha var:
Yapmayanların sesiyle hareket edenler.
Bilmeyen ama durmadan yapanlar.
Eylemin anlamını değil, etkisini önemsiyorlar.
Hızla, düşünmeden, algoritmaların ritmine göre.
Onlar sayesinde dünya artık sadece kötüye gitmiyor; hızla dönüyor, ve bu hız başımızı döndürüyor.
Hafızayı Geri Çağırmak
Venditore.studio’da biz bu sözü bir hoodie’ye bastık çünkü bu sadece bir tasarım değil; bir uyanış çağrısı.
Bir anıyı değil, bir bilinci giyilebilir hâle getirdik.
Bu kumaş, bir metafor:
“Ben farkındayım.”
Sessiz bir cümle, bir arşiv parçası.
Bizim için bu hoodie bir moda ürünü değil.
O, bozuk kodu fark edenlerin üniforması.
Bir protest değil, bir hatırlatma.
Son
Bu atasözü hâlâ doğru çünkü hâlâ cesur insanlar az.
Ama bu hikâye burada bitmiyor.
Belki de dünyanın bozuk kodunu düzeltmek,
birilerinin nihayet istemesi,
birilerinin gerçekten yapması
ve birilerinin bildiğini uygulamasıyla mümkün olacak.
Belki de o kişi, bu satırları okurken karar verecek.